Birçok kanunda olduğu gibi Türk hukuku da 2012 yılında yapılan yasal değişikliklerden önce Türkiye’de gayrimenkul satın almak isteyen yabancılara mütekabiliyet ilkesini uygularken, Türk kanun koyucu tarafından bu konuda yapılan birçok yasal değişiklikten sonra 1982’de çıkarılan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 35. maddesinde “Herkesin mal sahibi olma ve miras bırakma hakkı vardır. Bu hak, kanunla ve amaçlar dışında sınırlanamaz. mülkiyet hakkı kamu yararına aykırı olarak kullanılamaz.”
Buna istinaden 12/22/1934 tarih ve 2644 sayılı Türkiye Gayrimenkul Tescil Kanunu yabancıların taşınmaz sahibi olma imkanlarını sınırlandırmış, ancak bu durum Kanunun 35 inci maddesinin 24/12/2007 tarih ve 2007 sayılı Değişiklik Kanunu ile değiştirilmesinden sonra değişmiştir. 3/5/2012 tarih ve 6302 sayılı Kanun koyucu buna rağmen 2565 sayılı Askerlik ve Güvenlik Yasak Bölgeleri Kanununda öngörülen yasakta olduğu gibi birçok kısıtlamayı korumuştur. Askeri yasak alanlar, birinci ve ikinci derece askeri yasak alanlar olmak üzere ikiye ayrılır. kıyılarında ve hava sahasında, güvenliğinin ve mahremiyetinin sağlanmasına yöneliktir.Bu alanlar, askeri olarak deniz ve havadan men edilmiş alanları da kapsar.Aynı kapsamda, Madde 7/1 kara alanlarında aşağıdaki esasların uygulanacağını düzenlemektedir. askeri olarak birinci dereceden yasaklanmıştır:
a) Alan içindeki gayrimenkullere el konulursa,
b) – (1) Buradaki görevlilerin aile fertlerinin alana girmesine ve ikamet etmesine izin verilmesi,
(2) Türk vatandaşlarının bölgedeki su kaynaklarından yararlanabilmesi,
(3) Geçiş alanı içinde belirtilecek yollardan geçiş, fıkra metni yapılırken
c) Genelkurmay Başkanlığının izni ile bölgeye geçici giriş ve ikamet imkanı bulunan yabancılar hakkında.
Böylece, yabancıların Türkiye’de gayrimenkul sahibi olmalarına izin vermek için Türk kanununda meydana gelen değişikliğe rağmen, mülkiyet yerleri ve bazı yabancı uyruklular açısından bazı kısıtlamaların devam ettiğini görüyoruz.